11 Ocak 2015 Pazar

Çirkin Güzel -Aslıhan Akagöz-

Çirkin Güzel'in benim uzun süre "okusam mı? okumasam mı?" şeklinde kendimle tartışmaya girdiğim kitapların başında olduğunu söylemem lazım. Aslında Aslıhan'ın wattpad üzerinden okuduğum ilk kitabı Senden Bebek İstiyorum olduğu için ve o hikayenin en beğendiklerim arasında olmasından kaynaklı biraz terddütlü de olsam Çirkin Güzel'i okudum. Pişman mıyım? Hayır, en azından bu sorunun cevabını ikinci kitabı okuyana kadar söylemek istemiyorum. İlk önce tanıtım bültenini paylaşıp sonra içimde tuttuğum yorumu yapmak istiyorum çünkü içimde kalan laflar artık coştu gidiyor.

Tanıtım bülteni;

"Melike Çetinoğlu kilolu bir kadındır ve aynı zamanda kocasına delice aşıktır.Kocası tarafından da büyük bir aşkla sevildiğine inanmaktadır.

Ta ki bir iş adamının verdiği davette, aklının ucundan bile geçmeyecek bir gerçekle yüz yüze gelene dek...

Hayatının koca bir yalandan ibaret olduğunu öğrenmesi sonucu pembe gözlüklerinin arkasından baktığı dünyası bir anda kararmıştır.

Çareyi hem kocasından hem de alışık olduğu ortamdan tümüyle uzaklaşmakta bulur.

Bir yıl sonra tüm planlarını hayata geçirmiş bir şekilde geri döndüğünde ise artık kendine güveni tamdır.

Tek arzusu ise canını yakanın canını yakmaktır.

Çağrı Çetinoğlu ile görülecek son bir hesabı vardır."

~~

Yukarıda da dediğim gibi Senden Bebek İstiyorum'u çok beğendikten sonra Çirkin Güzel'e hemen atlamam gerekiyordu ama konusu yüzünden biraz kendimi çekmedim desem yalan olur. Başta ön yargılarım yüzünden "çirkin kadın güzelleşti sonra kısmeti açıldı" ve "ince bel her erkeği yola getirmenin sırrı"  gibi bir olayı olduğunu düşünüp içimdeki "kadın meta değildir!" seslerini dinleyerek kitaptan uzak durdum. Bu şekilde düşünme sebebim tam olarak kitabın ismi ve tanıtım bülteni olsa da içeriğin aslında öyle olmaması beni oldukça mutlu etti. En başta Çağrı'nın tam anlamıyla aşağılık pisliğin teki olduğunu düşünsem de kendince doğru olduğunu düşündüğü kararlar yüzünden bütün bunları yaşamış olması beni oldukça üzdü. Ne kadar yaptıklarını haklı çıkarmayacak olsa da açıkça söyleyebilirim ki Çağrı'nın yerinde olsaydım ben de aynılarını yapardım. İşin kötü kısmı Melike'nin yerinde olsam da aynılarını yapardım... Oldukça zor şeyler yaşayan bir çift olduğunu anlamak zor olmasa gerek zaten. Olayların iç yüzünü öğrendikten sonra açıkça Çağrı'nın tarafını tuttuğumu söyleyebilirim -sanırım bunu yalnız ben söylerim ya neyse- . Çağrı'nın da sürekli dediği gibi Melike biraz büyüyüp babasının küçük prensesi olmayı bıraksaydı belki işler asla bu noktaya gelmeyecekti. Her şey bir kenara intikam uğruna Melike'nin Çağrı'yı parmağında oynatması, kıskandırması ve birçok davranışı beynimde "şımarık" diye neon ışıkların yanıp sönmesine neden oldu. Sürekli aşkından acı çekti ama Çağrı'ya inanmamayı seçtiği halde "acaba ne söyleyecek" diyerek onu dinlemedi. Tamam aranızda her şey bitmiş olabilir, ondan ayrılmayı kafana koymuş olabilirsin, söylediklerine inanmayacaksın bundan sonra kabul, ama bir kere gerçekten neden böyle davrandığını ve Çağrı'nın içinden geçenleri dinleseydi böyle sonuçlanmayabilirdi. İtiraf edeyim bu sefer sırf Melike'nin sürünmesini görmek için ikinci kitabı okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Yan karakterler/çiftler inanılmaz mutluyken ana karakterlerin yüzlerinin bir türlü gülmemiş olması aslında beklediğim bir şey değildi. Ama Sinem ve Mehmet'in ilk görüşte aşkı çok güzel simgelediklerini söylemem lazım. Birbirlerinin çekimlerinden etkilenmeleri, Selçuk'un sözde maço davranışlarıyla Sinem'in Mehmet'ten bir nebze uzaklaşması vb. olaylar oldukça hoşuma gitti. Ne kadar çok sorunsuz bir çift olmaları gözümde inanılmaz ütopik olsa da şirinler miydi? Kesinlikle! Gökhan/Buse ve Selçuk/Miray çiftlerini ne kadar daha detaylı görmeyi beklediysem de öyle bir şey olmadı...

İkinci kitapta Melike her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenmişken umuyorum sonunda mutluluğu bulurlar çünkü Çağrı'nın üzgünlüğü, yıkılmışlığı, tükenmişliği benim içimi dağlıyor! Ne kadar pislik yapmış olsa da çocuk çok temiz seviyordu Melike'yi. Ya! Selçuk bile boşanma sebeplerinin aslını öğrendiğinde Çağrı'yı dövüp sonra her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğrendi ya! Sen ne yaptın Melike? Oturdun ağladın, çocuğu kovdun, aşağıladın kısaca onun sana yaptıklarını yaptın. Ne oldu peki? Ne geçti eline? Eski soyadın ve yalnızlığın dışında her şey yoluna girdi mi?

Kısaca kitap elimde Melike'ye olan sinirim ve Çağrı'ya duyulan üzüntüyle bitti. Siz de benim gibi Melike'ye mi kızarsınız yoksa Çağrı'ya mı bilemiyorum onu ancak okuyunca siz karar verirsiniz ki okumanızı öneririm. Hatta sadece Çirkin Güzel'le kalmayıp wattpadde AslimAk hesabında yazarımızın kitap olarak basılmamış diğer hikayelerini de okuyabilirsiniz. Şahsen Bir Yudum Sevgi, Bir Damla Aşk ve Bir Aşkta İki Cambaz da oldukça başarılı üç hikaye. Bilgisayar ya da mobilde okuması zor demiyorsanız kaçırmamanız sizin yararınıza olur.

4 yorum:

  1. hımmm du bakıyım okunur diyon. asudeyi okudun mu bi deee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani bence okunur ben begendim ki zaten diğer hikayelerini beğeniyordum :D pabucumun ajanı 1i okudum ama daha 2yi okuma fırsatım olmadı umuyorum onu da yakında okurum :D

      Sil
  2. bir solukta okuduğum 2 kitap.. tatlı heyecanlı romantik... :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk kitap bence de öyleydi de ikinci kitap biraz uzatılmış gibi geldi bana biraz. Kimi tutacağımı şaşırdım ama okurken :D

      Sil