26 Mayıs 2015 Salı

Bu sefer cidden pilim bitti

Fiziksel yorgunluğum ruhsal yorgunluğumu fena halde dövmüş bulunmakta. Son birkaç günüm o kadar yoğun geçti ki sanırım artık ne ayaklarımda ne belimde ne de kollarımda derman kalmadı. Hazırladığımız maketler, projeler, çizimler ve ısrarla elde çizilmesi istenilen planlar yüzünden gözlerimi ve beynimi masada bıraktım artık. Ya ben bu bölüme başlamadan önce gözlük kullanmıyordum şimdi resmen kullanmazsam kör gibiyim. Dün gecenin bir yarısı maket işini halledip eve dönünce bu mesleği asla yapmak istemediğime karar verdim ama bu sabah o maket teslim edildiğinde sınıftaki herkesin yorgun hali gözüme gelince "cha, zorluk çeken bir sen mi varsın? Uyuyamayan, gözleri mor gezen sadece sen misin? Nereden çıktı bu prenseslikler? Kendine gel kızım bu bölüme isteyerek geldin sen!" şeklinde bir ayar verdim kendime ve hocamızın da övgülerini ve hafif eleştirilerini aldıktan sonra yine bölümüme tutundum. Bu işin stresine girmek gözümü korkutmuyor değil ama o ayrı mesele.

Dün gece ben tam yatmadan önce çok ilginç bir şey oldu. Daha önce defalarca hakkında yazdığım Ali saat 3.40 civarında yazınca konuşmaya başladık. Çocuğa sabah 7de kalkacağımı uyumam gerektiğini söylemem bile durmasına yetmedi "istersen uyu sen ama ben son ana kadar seninle konuşmak istiyorum" dedi. Bir süre sonra "sen gidince ben ne yapacağım hiç bilmiyorum" diyince şakayla karışık "ya sen bana mı yürüyorsun bunlar nasıl laflar" diyip güldüm. Yazdı sildi yazdı sildi derken bir süre sonra "aslında neden olmasın?" dedi. "olmaz" dedim "neden" dedi. Hani saçma ısrarları sevmiyorum zaten o ayrı mesele bir de "sen hep 'denemeden bilemezsin' demiyor musun? Neden denemiyoruz?" diyerek benim lafımı bana sattı. Aklımda öyle bir şeyin hiç olmadığını ve konuşma devam ederse aramıza ciddi bir soğukluk gireceğini söylediğim halde devam etti ben de "nerden çıktı bir anda böyle davranmak? Sen eski kız arkadaşının arkasından yas tutmuyor muydun?" dedim.  O da "o başka bir şeydi, seninleyken kendimi çok farklı hissediyorum. Hani derler ya midemde kelebekler filler tepiniyor diye, bende de aynı şey oluyor işte sen çok farklısın" dedi. Baktım konuşmanın artık bir sonu yok cevap vermeyi kestim, o da yazmayı kesti ama işin en ergen ve acınası kısmı bugün gözlerimin içine içli içli bakması oldu. Reddettiğim bir gerçekken neden  böyle yapıyorlar anlamıyorum. 
Tamam ben de bu konuda çok suçsuz değilim daha önce Ali'nin gel-gitlerine hiç bu kadar net cevaplar vermemiş, hep bir hafif flört havasını korumuştum ama yukarıda da dediğim gibi yorgunluğum artık son raddedeyken ısrar etmesi katlanabileceğim türden bir şey değildi. Şu saatten sonra da zaten 2 hafta boyunca daha yorucu günler gelecekken ve ben taşınma işlemlerine başlayacakken hiç onu umursayamam.

6 yorum:

  1. En yorgun anımızda hep nefret ederiz, acaba yanlış yerde miyim deriz ama her meslekte aynı şey oluyor zaten. İş hayatı genel olarak böyle galiba. Küçük bir olumlu eleştiri ya da başarı bile tutunmamıza yetiyor. Aslında iş sahipleri bu kadar kibirli olmasa, herkes çalıştığının karşılığını alaa böyle olmaz, çünkü gerçekten tutunacak bir şeyleri olur insanların. En azından, tamam yoruluyorum ama para alıcam diyebilmeli herkes. Ama ülkemizde maalesef emeğin hakkı doğru düzgün verilmediğinden herkes mutsuz ve umutsuz. Hep daha iyisini hayal ederek yaşamaya mahkumuz kısaca.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten ama onca yorgunluğun üstüne duyduğum "aa bu kısım ne güzel olmuş iyi düşünmüşsün" ve "ellerine sağlık baya güzel olmuş" lafı bütün yorgunluğumu aldı götürdü resmen. Kişinin ihtiyacı sadece biraz yaptığı işten övgü duymak, aslında yapabildiğini hissetmek ama onu bile çok gören var yani bu da bir gerçek

      Sil
  2. Sanirim en sevdigim ve en nefret ettigim kisim yaptigin isin ovulmesi. Ovulunce ne diyecegimi bilemiyorjm boyle bir ezilip buzuluyorum. Elestirdiklerinde nedense daha bir rahat oluyorum
    Aliden biraz hoslandigini bilsem dene be ne olacak derim. Sebebi ise dayanamiyorim ya boyle karsi taraf asik olunca. Pek bi masum gozuktu gozuma alis :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Övgü kısmında ben de bi afallıyorum aslında ama sabaha kadar yaptığım ya da benim için çok değerli olan uykumdan alıp yaptığım bir şey olunca beğenilmedigini düşünmek beni işten soğutuyor. Birazcık eleştiri birazcık övgü ihtiyacım olan tek şey bu ikisi.
      Yok Ali için hala böyle bir şey olabileceğini düşünmüyorum ki biriyle çıkma olayı şu an benim için imkansız. Eve geldiğim sürelerde yaptığım tek şey 2-3 saatlik uyku ve ödevlere devam etmek. Zaten bu tempo bittiği an da eve döneceğim kısaca onu hayatımın herhangi bir köşesine almak çok saçma. İsteksizliğim de ayrı mesele tabi :)

      Sil
  3. karambolde araya giden ali olmuş, yazık çocuğa.
    (sen de dinlen biraz. ama tüm bu süreç bir bitsin, sonra)
    ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlamadığım o da benimle aynı bölümde o da aynı şekilde yoğun ve mezun oluyoruz farklı şehirlerde olacağız nasıl böyle ısrarcı olabiliyor. Karambol falan ama neyse geçti artık :D
      2 hafta sonra bi uyuycam 3 gün kalkmam bence ahahahah

      Sil