8 Mayıs 2015 Cuma

"Kocam isterse..." dedi ya

Hala bu kafada insanlarla nasıl aynı ortamdayım bilmiyorum ama bugün "kocam isterse *** " diyen kişilerin olduğu bir yerdeydim. Bu *** olan yere "çalışmam", "çocuk yaparım", "giyinme şeklimi değiştiririm" vb. birçok şey koyabilirsiniz. Bunun saçmalığını söyleyince de "sen şimdi böyle konuşuyorsun ama zamanı gelince susup sen de yapacaksın" diyorlar ya kafalarına masayı geçirmek istiyorum. Ya ben boş yere mi okuyorum? Zevk olsun diye mi kafa patlatıp duruyorum her gün? Sertifika ve diplomalarım evimin duvarında süs olsun ben de çocuk bakayım diye mi var hep? Nasıl böyle küçük ve yüzeysel düşünebiliyor bir insan aklım almıyor. İşin komik/ironik kısmı bunları söyleyen arkadaşlardan biri bana daha önce "kadın kendini ezdirirse adam ezer" demişti hem de ben "Türkiye henüz kadının hafriyat gibi ağır bir meslek yapmasına hazır değil. Sen o araç için belge de alsan işinde muhteşem bile olsan iş veren seni almaz" dediğim için. Evet, gerçekten sen kendini ezdirme...
Bir de "evlenince hemen çocuk yapma" muhabbeti var ki bunlar yüzünden sürekli kendime "benim burada ne işim var" dedim durdum. Evli oturup ne yapacağım tabi ki hemen çocuk yapacağım dedi gruptaki kızların çoğunluğu. Sen ki şu an daha 22-23 yaşlarında gencecik kızsın hadi çok sevdin evlenme kararı aldın o çocuk neden evlilik tam bi rayına oturmadan oluyor ki? Okuldan yeni mezun, evli ve çocuklu olmak  mıydı bütün amaç? "Yaşlanıyorum ama" dedi çoğu ama içimizdeki en büyük 90lı yani 25 yaşında. Evet gerçekten yaşlanıyorlar... Soru bana geldiğinde ağzımdan zar zor iki sayı çıktı 30 ve 32 o zaman da zaten "ohooo adam seni mi bekleyecek sanıyorsun, sen anlamadan bir bakmışsın ilk çocuk yolda" dendi. Çünkü kadın korunamıyor değil mi? Çocuk sadece adam isterse olan bir şeydir. Mezuniyet yaklaştığı için birbirine yakınlaşan sınıfım son zamanlarda beni sadece sinirlendiriyor. Hepsi umarım o istedikleri evlilik ve çocukları yaparlar da bana saçma sapan laf yetiştirmeye bir son verirler. Öyle ki açıkça hepsinin beynini patlatmak istiyorum bu tür durumlarda.

27 yorum:

  1. Kafayı yediklerini düşünüyorum ben. Kendileri olmaktan uzaklaşıyorlar resmen. Birde bunu dile getirebiliyorlar. Bana göre değil bir başkasına göre giyinmek, evde oturmak. Zaten bence dünyanın en zor işi ev hanımı olmak. İşten güçten değil. Bütün gün evdesin. Ya sürekli gezecek gidecek yerler bulacaksın ki bu da bir süre sonra aynı insanlarla kısırlaşmış ilişkiler demek ya da bütün gün boş boş evde oturmak. Depresyon sebebi. Kaldı ki bence bir çok kadının sırf bu yüzden psikolojisi bozuk.Evliliği kurtarmak için çocuk yapanlar var bence onların durumu daha vahim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katılıyorum! Bana göre de değil öyle bir yaşam sürmek ki hergün bir yere çıkıp alışveriş-dedikodu gibi şeyler yapacağına bir birey çalışıp kendi ayakları üzerinde durabilir. Sürekli evde olanların hali belli zaten müge anlı falan izleyip potansiyel paranoyak oluyorlar. Çocuk muhabbeti zaten bambaşka bir şey. Yıllarca adamın tekiyle birlikte bile yaşasa evliliğin çifte verdiği fazladan bir sorumluluk oluyor ve o yeni gelen sorumluluğa alismadan yeni bir sorumluluk alıyorsun kendine. Bu ne kadar mantıklı? Kaldı ki Türkiye'de birlikte yaşayıp evlilik kararı alan çift sayısı diğer çiftlere nazaran az ve o diğer kategorisindeki çiftler daha zor durumda çünkü birbirlerinin ev alışkanlıkları dahil her şeyini öğrenip alışmaya çalışıyorlar. Böyle bir düşünce yapısı olmaz ya hayır beynim kabul etmiyor bunları

      Sil
    2. Kadın sebepli mi bunlar? Hem öyle hem değil.
      Eril tahakkümün, iktidar yoluyla fiziksel-sembolik tekrar tekrar üretildiği bir yerde, kadın bundan kaçarken küçük hesaplar yaparak sığındığı liman erkektir. Kendi gücünü gösterirken bile erkek gücünün dolayımıyla göstermeye çalışır. Bunun için adeta birbirleriyle yarışırlar :)
      Bunları başka bir tabirle Bourdieu de söylüyor. Bu adam, erk ilişkisinde erkeği üste çıkaran bir yerden, Fransa'nın bir köyünden gelmiştir. O, asla o paris şivesiyle konuşamamıştır. Ama erkek-kadın arası güç ilişkilerini o seçkin dille konuşan, seçkin çevrede yaşayanlardan daha iyi çözümlemiştir.
      İşte böyle, günün birinde bir şeyler değişecekse bu yine o en çok ezilmişler sayesinde olacaktır. Yoksa o tuzu-kuru kesimden duyabileceklerimiz "kadına şiddete son" "cinsel özgürlük" "eteğimin boyuna karışmasınlar" gibi yüzeysel, günü kurtarma derdindeki söylemlerden öteye geçmeyecektir.

      Chadadiel, onların içindeyken "ne işim var burda" deme. Önce bak neler diyorlar, sonra onlara başka hayatların da olabileceğinden bahset.
      Ya da hepsini boşver, arada bir benim gibi yap "....... malları" diyip rahatla :)

      Sil
    3. Bu "onay sistemli" bloglara yorum yapmak çok sıkıcı..

      Sil
    4. Sıkıntı çekmezdim ben normalde böyle konuşan kişilerin yanında ama biri hem beni "sen kadını eziyorsun" diyip sonrasında "beyim ne derse o olur" moduna girince o tutarsızlık beni çok sinirlendirdi.
      Aslında ben de pek sevmiyorum onay sistemini ama öteki türlü önü alınmıyor spam mesaj ya da kişiye saldırı şeklinde mesaj olunca geç fark etmek istemiyorum

      Sil
  2. John Lennon demiş ki; "hayat, sen planlar yaparken başına gelenlerdir" :) Evet bazen hayallerimizi çok istesek de gerçekleştiremeyiz ama önemli olan başkası istedi diye onlardan vazgeçmemektir. Başaramasak da sadece bizim beceriksizliğimiz olmalı. Sonuçta bu hayat bizim, değil mi? Sen sinirlenme ama yine de gülüp geç onlara. Sadece zaman gösterecek kim ne kadar hayallerini gerçekleştirmiş. Bir de önemli olan mutlu olduğun bir hayatta yaşamak. Çevrenin uygun gördüğü hayatta yaşamak her zaman herkesi mutlu etmez. Kişilikli bir hayatın olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle tabi ama bir öyle bir böyle olunca insan ister istemez sinirleniyor insan :D

      Sil
  3. Sığ olmuş sanki düşünceleri.
    Bir yaştan sonra baskıdır falandır filandır derken evlilik isteği düşüncesi zaten geliyor da,
    O yaşta olanlara ne oluyor anlamadım.
    Kendi ayakları üstünde durduktan sonra her bir şey mübah.
    Ama boyunduruk altına girmek isteyen hatunlar, anlamıyorum.
    Paylaşmacı olmaları gerek, karar erkek ya da hatunda değil de hayat senin lan.
    Neyse kısmayacağım.
    Bir şey dersem başıma geliyor, bu da olmasın.

    Sen böyle kal hatun, böyle bil her şeyi değişme değiştirme bu konuda düşüncelerini.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakkında düşündüğüm konular arasında bile değil evlilik. 22 yaşımda ne evliliği ama ya kafayı mı yedim ben okulum devam ediyor, işim yok gücüm yok.
      Tamamen farıkı bir kafa yapısı ve ben onları anlamıyorum. Bana karışmasınlar da ne yapalarsa yapsınlar :D

      Sil
    2. Evlenmeyen biri olarak söylüyorum.
      Arkadaşların evlenirken istiyıorsun, beyazlar mmh düğün falan derken cezbediyor.Yalan değil.
      Ama sonra bakıyorsun; biz diye düşünebileceğin biri değilse özellikle çatırdamışsın.
      O güzel stresli iki geceden sonra evlenmiş oluyorsun.
      Fırsatın varken kaç.
      Sonra kaçamayacağın yerlere sokuyorlar :D

      Sil
    3. Yakınlarımdan kimse evli değil ondan bilmiyorum evlenen olursa ne tepki veririm ama yok ya istemiyorum. Evlilik su an için gençliğime yaptığım bir hakaret gibi bir şey olur herhalde :D

      Sil
  4. SENİ bloğumda yazdım ünlü biri gibi :) gel bak :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yalnız ben bloğu mobille aradım bulamadım link ararsan bakabilirim :)

      Sil
  5. Gözardı ederek bir nebze rahatladığım bu gerçeklerle duvara toslar gibi karşılaşınca ben de afallıyorum. Biraz üstten bakıyor olabilirim ama tek çözümü onların bilinçsizce yaratacağı bu nesli yine onların kuracağı aptal tahakkümden kurtarmakta görüyorum çoğu zaman. Haydi gelin mutluluğu düzen yanılsamasında bulanların rahatlarını kaçıralım. Kafalarına girip şeytanları olalım. :) Ahlakın bize iyi olarak sunduğu bu tekdüze yaşamsa, herkesi kötülüğe davet ediyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimsenin beni değiştirmeye çalışmasını istemediğim için ben de kimseye dokunmadım şimdiye kadar ve dokunmayı da düşünmüyorum hiç ama bazı anlarda kafalarına vura vura akıllanmalarını sağlamak istiyorum :D

      Sil
    2. Yamacımda dolanan insanlar bir süre sonra benim ritmime ayak uydurduklarını olumlu bir şekilde ifade ediyor genellikle. :) Dokunmaktan ziyade daha rahat bir hayatın mümkün olduğunu sadece açıkça yaşayarak bile gösterebiliyoruz sanırım. Bazılarınınsa sadece rahatlarını kaçırabiliyoruz ama olsun. Yıkılan her kalıp benim için bir kar bu hayatta. :)

      Sil
    3. Yani ben de isterdim çevremdeki herkes benim gibi düşünsün yaşasın ama olmuyor işte ondan dokunmuyorum kimseye :D oysa bir bıraksalar kendilerini bana ah bir bıraksalar :D

      Sil
  6. Evlilik mi, kölelik sistemi mi belli degil. Birinin kısıtlayıcı istekleri dogrultusunda yaşama fikri bile beni korkutuyor açıkçası.
    Ama yine de bunun düşüncesiyle bile mutlu olan, şimdiden kendisini gelecekteki kocasının isteklerine göre yaşamayı ayarlamaya çalışan birini tanıyorum, o yüzden çok kınamasam daha iyi :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Beni kıskanıyor demek aşık", "benimle ilgileniyor bu yuzden karışıyor", "sevmese böyle yapmaz" düşünceleri zaten... Hayır yani sevmek nasıl bir şey sanıyor bunlar anlamıyorum öyle bir aşk yok, güvenmiyor işte anlasalar. Kınamak değil ama böylesi mantık dışı geliyor bana :D

      Sil
    2. Kişi evlenmeden erkekleri pek tanıyamıyor. Şahsen benim için öyle olmuştur. Aslında erkekler size güvenmediklerinden böyle yapmıyorlar. Diğer erkeklere güvenmediklerinden böyle davranıyorlar ki; ben de buna katılıyorum.
      Erkekler kadınlar gibi değiller, farklı bir yaratılışları var. Bunu da ancak bir erkek anlayabilir.

      Sil
    3. Öyle olsa bile kısıtlayıcı davranışlarını açıklamıyor. Olay bu sefer karşılıklı olmaya başlıyor. Onunla görüşme bunu yapma şuraya gitme... Erkekler erkekleri tanıyor olsa bile o zamana kadar istediği şekilde yaşamış bir kadını kısıtlaması anlamsız. Hali hazırda o olmadan da hayatta kalabilmiş ne de olsa sonrasında da kadının idare edebileceğini bilmeli.

      Sil
  7. O zihinde insanların varlıklarını hep reddetmek istiyorum ama benim de sürekli karşıma çıkıyorlar. Hepsi birbirinden garip. Tamam evlensinler ona bir şey demem ama "kocam isterse.." diye başlayan her cümlelerine karşıyım. Her insanın kendini yönlendirebileceği bir aklı var, mantığı var. Neden elin adamına kendilerini yönetme hakkı veriyorlar? Ben sürekli bu konuda insanlarla tartışıyorum ve artık bıktım. "He de geç." felsefesini uyguluyorum. Çünkü o kadar sığ düşünüyorlar ki değişmiyor düşünceleri de. Değiştirmeye de niyetleri yok. Bence biz konuştukça sadece çenemizin yorulduğuyla kalıyoruz.
    Sen yine de fikrini hep böyle tut. En iyisi bizimki bence. Mantıklı olan bizimki. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani herkesi bilmiyorum ama o şekilde başlayan bir cümle kuran çevremdeki insanların fazla mantıkları olduğunu düşünmüyorum. Bir değil iki değil çünkü bu durum benim bu seferki tepkim tutarsız konuşma ve beni yargılanmış olmalarından kaynaklı. Ne yaparlarsa yapsınlar uğraşılmaz böyleleriyle :D

      Sil
  8. Ben de bunun mücadelesini çok verdim. Evli olduğun halde çocuğunun olmaması taaccüb edilecek bir şey.
    Artık ilk tanıştığım kişiler "Kaç çocuğun var?" diye sorduklarında "Yok" deyip bırakıyorum. Karşılığında ne sorarlarsa sorsunlar, ne derlerse desinler cevap vermiyorum. Yoksa biz istemiyoruz vs. diye lafı uzatırsam çok canım sıkılabilir.
    Vah vah çocuğu olmuyormuş, düşünceleriyle onları başbaşa bırakıyorum.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O da doğru aslında insanlar evli bir çift gördükleri an çocuk soruyor. Hayır yani verilmesi zor bir karar bütün hayatını etkiliyor nasıl öyle düşünmeden yapıyorlar aklım almıyor. Her anlamda hazır olmadan, karşındakini tam anlamıyla tanımadan çocuk olacak iş değil :D
      Sen hazır olmadan yapmıyorsan en doğrusunu yapıyorsundur. Bırak ne düşünürlerse düşünsün onlar :)

      Sil
  9. Konuya geç geldim sanırım :) Daha bugün bir arkadaşımla bunun üzerine iki kişilik seminer düzenlerken kendimize Sanırım en güzel örneği kendimim galiba 30 yaş üstü evlenmiş biri olarak gayet mutluyum. En önemli unsur tabi bu bana göre Herkese çatır çatır cevap verme olarak görüyorum. En büyük sloganım Her Merhaba dediğim benim hürriyetimi alamaz her merhaba dediğim bana her türlü soruyu soramaz Çocuk olayına gelince çok güzel bozuyorum :) Hiç acımadan Çünkü insanlara birazcık ay şöyle ay böyle dediğinde hemen tüm haklarının senin üstünde kallanmaya yetki sahibi olduklarını düşünüyorum. Ve ben şunada inanmıyorum Evde oturmak demek Avm kültürü yada karalara bağlanmak demek anlamına gelmiyor. Çalışma hayatından ev hayatına giren biri olarak Ne dizi izlerim ne avm kültürüm mevcut Bence kimseyi fazla etiketlememek veya damga koymamak gerekli diye düşünüyorum. Çalışan insandan daha sosyal ve daha aktifim... Bazı insanlara dinle geç en güzel yol bu ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazının üzerinden oldukça zaman geçince tekrar bir okudum da olayın siniriyle aslında kendimi doğru da ifade edememişim. Neyse geçti artık yazıyı bu saatten sonra editleyemem zaten.
      Aslında erken yaşta evlenme, çocuk, işi bırakma durumları kişisel tercihler beni ilgilendirmez, beni o gün sinirlendiren asıl durum 30-32 yaşlarında evlilik düşünmem, çocuk istememem ve kariyer istiyor olmamın yargılanma nedenlerim olması. Onca sene okuyup bir noktaya geldikten sonra hiçbir şey yapmamak bana doğru gelmiyor. Evlenene kadar olan sürede boş durmamak için miydi her şey dedirtiyor. Bir de aynı kişinin kendi içinde çelişen cümleleri olunca eve gelir gelmez döktüm içimi doğal olarak. Hoş 1,5 senede bir insan ne kadar değişebilirse ben de o kadar değiştim. En azından artık insanların beni yargılamaları konusunda daha umursamazım.

      Sil