9 Haziran 2015 Salı

Benden çekinenler de varmış

Ben normalde yeni tanıştığı insana bile olabilecek en güler yüzlü halimle yaklaşır kimseye soğuk davranmam. Bu hallerim beni gerçekten tanıyan biri için yapmacıktır ama yeni tanımaya başlayan kişi çok sıcak kanlı olduğumu düşünür güvenir bana. Beni tanıyan kişilerin yapmacık bulması konusuna gelirsek ben insanlara güvenmem, kendimle ilgili paylaşımda bulunmam ya da yakınıma gerçek anlamda almam. Güven çemberimin içine giren kişiler de zaten sayılıdır (evet, 6 kişi var o çemberin içinde) ki onlara burada isimle hitap edip sık sık konularını geçiyorum zaten. Neyse, ben insanlara olabilecek en sıcak şekilde yaklaşıp yardıma ihtiyaçları olduğunda ettiğimi ve ortamlarından kaçmadığımı düşününce benden çekinen eden pek olmazdı. Daha doğrusu ben öyle düşünürdüm çünkü bu sabah ben daha uykumun güzel derinliklerindeyken bir telefon aldım. Telefondaki arkadaş Emre'nin eski ev arkadaşı olan bizim de arada sohbetimizin olduğu tatlı bir çocuk. Önce yeni uyanmamın verdiği mahmurlukla çocuğun ne dediğini anlayamadım çocuğu tekrar tekrar anlattırdım ne istediğini derken çamaşır makinemi kullanıp kullanamayacaklarını sordu. Ben de gelin kullanın tamam dedim. Telefonu kapatırken de tekrar uyumaya karar verdim ama daha sonrasında peş peşe gelen 1 saat sonra geliriz biz içerikli mesajlarla isyan edip yataktan kalktım. Çocuklar bir tane en büyük boy valizle kapıma geldiler. Şakayla karışık "yuh bu ne böyle ne zamandır yıkamıyorsunuz siz giysilerinizi" dedim iki çocuğunda kafası mahcubiyetle yere indi. Tamam dedim içimden "sanırım fazla utanıp sıkılıyorlar bu durumdan, sorgulama cha". Ben mutfağa çay demlemek için girdim onlar da giysileri ayıklayıp makinenin içine koydular ben de gidip makineyi çalıştırdım. Minimum 40 dakika süren kısa programı düşününce çocuklar da rahat etsin diye ben de rahat davrandım salona oturduk. Naber-napıyorsun-okul nasıl gidiyor-bu sene bitiyor mu sorularından sonra biraz açılıp Emre zamanında tanıdığım hale geldi çocuk ve arkadaşı. Yedik, içtik, sohbet ettik derken son makine çalışırken çocuk bana "cha ben seni çok soğuk bilirdim, günlerdir soramamıştık hatta sana" dedi. Şok oldum tabi haklı olarak ne soğukluğumu gördü ki falan dedim kendime. E malum benimle konuşmaya en son çekinen çocuğun varlığını hatırlamıyorum bile. Kim bilir ne zaman ne sebeple olmuştur o olay. Dedim işte "ya neyden çekiniyorsun canım, insan yemiyordum en son bıraktığında" dedim ama "yok ya biraz bir soğukluğun vardı ilk tanıştığımızdan beri açılmışsın ama sanırım iyi iyi" dedi. Bizim tanıştığımızdaki halimden çok daha içten hareket ediyormuşum hatta. Oysa kafa yapım, davranışlarım hala aynı, ne değişti bende o zamandan bu zamana acaba?
Neyse işte çocukların işleri bitti gittiler gitmeden önce de dönemin başından beri çamaşır makinelerinin bozuk olduğunu hep böyle rica minnet başkalarına yıkattırdıklarını söyledi. Güldüm ettim tabi tam öğrenci kafası ama böyle biriktirme usulu nasıl oldu da bir dönem idare ettiler hayret ettim. Eksik gelen su faturasından biriktirmelerle kendilerine kaç tane yeni çamaşır makinesi alırlardı oysa. Erkekler işte (öğrenciler için) çamaşırlarını yıkatacak bir kız illa arıyorlar. He bir de ilk erkek arkadaşlarına da götürüyorlarmış ama onlar ne bulsalar düşük derecede atıp yıkadıkları için bozulmalar olmuş bu yüzden gerçekten çamaşır yıkatacak kızları arıyorlarmış. Kıs kıs güldüm arkalarından.

8 yorum:

  1. :) eğlenceli bir yazı olmuş. Geçenlerde başıma geldiği için ben de çamaşır makinesini kullanmayı yeni öğrendim. Ama gerçekten şunu söylemeliyim ki tek başına yaşayan ya da öğrenci evinde olan erkekler için çamaşır makinesini nasıl kullanacağını bilmek paha biçilmez bir bilgiymiş meğer.

    Soğuk olduğunu da sanmıyorum ayrıca çünkü sanırım bu blogundaki ilk yorumum ve ilk defa bir yazını okurken buldum kendimi. ( Kızma yeni keşfettim ben blogunu) ve hiç de soğuk birinin yazısı gibi gelmedi bana.

    AAA nerdeyse unutuyordum. Bu biraz tuhaf olacak biliyorum. Yazıdaki resime ilk baktığımda üzerinde oturan hatunu fark etmedim. Çünkü sadece makine üzerindeki 12 ve 13 rakamlarına dikkat ettim. ve bana mini iki tane çamaşır makinesi gibi geldi üstteki hatunun ayağını da işaret parmağı olarak algıladım ilk başta :)))

    Ama gerçekten sadece sayılara ve makineye bak öyle oluyor :)

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Annemin evinden ayrılıp kendi evime gelene kadar çamaşır makinesini kullanmayı ben de bilmiyordum. Hep bu öğrenci evlerinin eğitimleri sağ olsun öğrendim :D
      O bana da oluyor sıklıkla. Örneğin bir blog görüyorum 1-2 okuyup takibe alıyorum sonra bir süre okumayı ara ara gidiyorum ya da tam aksine sürekli okuyorum ama hiç yorum yapmıyorum falan. Kızacak bir şey yok bu durumda :)
      Ben de soğuk bulmazdım kendimi ama belli ki bir ara o şekilde bir izlenim vermişim.
      Fotoğrafı ilk gördüğümde ben de ayakkabının ucundaki siyah kısmı görmeyip "nasıl ya? ayakları gerçekten bu kadar küçük mü?" diyerek incelemeye almıştım. Bir fotoğrafın kişideki etkileri anca bu kadar farklı olabilirdi :)

      Sil
    2. Hacım çamaşır makinesini üstündeki hatunu nasıl görmezsin ya, senin yorumu görünce çamaşır makinesi mi varmış fotoda diye tekrar baktım :p

      Sil
    3. o da beni görmüyo ne fark var ki :P

      Sil
  2. Çamaşarı ve bulaşık makinesinin üzerinde iki tuş var en fazla ama ben kullanmayı bilmiyorum. Hala anneme anne ya bu bulaşık makinesine atılır mı diye soruyorum. Hiç konuşmadığım insanlardan çok duydum uzaktan çok soğu duruyorsun merhaba dedikten sonra çok sıcakkanlı geliyorsun.
    Düşünüyorum bazen hakikaten güne göre insanlara böcek gibi bakıp davrandığımda sıcakkanlılıktan öldüğüm günlerde oluyor. Otobüste kitabım bitince yanımdaki insanla tanışırım can sıkıntısında. En son ki kadının çocuklarının hangi okullarda okuduğundan nerde oturduğuna kadar öğrendim. Bence senin buz dönemine denk geldi. Belki o dönem içinde bulunduğun durumlar davranışını etkilemiştir. Ya da çocuklar kıçlarından uyduruyorlar sen sıcakkanlı olmalıyım kompleksine girip bir sonrakini de gelin bende yıkayın demeni bekliyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi bulaşık makinem yok ondan ben de bilmiyordum nasıl kullanıldığını ama yaz tatillerinde ablamda ya da abimde kala kala öğrendim onu da ahahahahaha. Anne evinde öğrenilmiyor bunlar ya :D
      Bende aksine hani yüzüne bakınca çok saf, iyi niyetli, hep gülen ve kolay üzülen tipler olur ya ona benzetir uzaktan bakanlar. Gelip konuşanlar da konuşması kolay, sert fikirli, eğlenceli ama kontrolcu olduğumu görür. Benimle konuşup çekinen biri ondan çok garip geldi oysa herkese kucak açardım ahahahahahah.
      valla şurada 2 hafta bir şey kaldı taşınmama daha zor getirirler giysilerini :D

      Sil
  3. İnsan ne kadar sıcak davranmaya çalışsa da soğuk bir insansa bir şekilde dışarı yansıyor. Ben de öyleyim çünkü :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıcak bir insandım oysa.. Neyse artık öyle gören varsa da görsün ne yapalım :D

      Sil