27 Ağustos 2015 Perşembe

İyiyim ya

İyiyim aslında... Yani sadece biraz insanlara yük oluyormuş gibi hissediyorum o kadar. Defne akşam ailesinden amcasının yoğun bakıma alınması haberini alınca hazırlanıp gitti hemen. Ben anneme yalanımı zaten söyledim evrak işleri, memurun olmayışı gibi şeylerle pazartesiye kadar yokum sanırım dedim. Daha doğrusu cumaya kadar halledemezsem hafta sonu araya girer bu yüzden kalabilirim dedim ama kesin değil o kısım. Emre ve Batu'yu gördükçe yanlış yapıyormuşum hissi doluyor içime geldiğimizden beri. Olay da herkesin derdi olan şey, yani para. Çocuklara bakıyorum sabahtan akşama kadar canları çıkıyor ve ikisinin de ortak lafı "ben babamdan para isteyemem şu yaştan sonra". Bir onlara bir de kendime bakınca kendimi artık aileme yük hissetmeye başladım tabi doğal olarak. Tamam, okul zamanım boyunca kredim vardı ve geçimimi onunla sağlıyordum ama ailemin ödediği bir kiram ve kredi kartım da vardı. Kartı da geçtim hatta onu da acil bir şey ya da internetten almam gereken bir şey olmadığı sürece kullanmıyordum ama yıllarca ben annemden "anne param bitti" diyerek para istemesem de düzenli bir şekilde kiram verildi, yani onlardan para aldım. Şimdiyse evdeyim kira vermiyorum ama bütün bir yaz boyunca yaptığım masraflar yine onlardan çıktı. Çalışmak istemediğim, en azından birkaç ay dinlenmek istediğimi söyledim çocuklara ama bunu yaparken beni destekleyeceklerini düşündüğüm için dile getirmiştim. Aldığım tepkiyse artık çocuk olmadığım, evde sadece otururken ya da gittiğin kurslara para saçarken annemden yine para mı isteyeceğim şeklinde oldu. Onlar normal bir ses tonuyla konuşsalar da suratımı tokatlarcasına hissettim ben birçok söylediklerini tabi o ayrı mesele. Kendim bir şeyler yapmamı ve şımarıklığı bırakmamı söyleyip durdu ikisi de. Gerçek anlamda abi nasihati dinledim anlayacağınız... Hala onlara bakıyorum bütün gün ayaktalar, okul açıldığında da parttime çalıştıkları için ayaktalar ama pes etmeden çalışıyorlar. Emre normal gelirli bir aileden olduğu için onda olabilir diyorum daha normal geliyor gözüme ama Batu'nun ailesinin durumu benim ya da Emre'nin ailesinin durumuna göre oldukça iyi ve çocuk çalışıyor. Ben ne yapıyorum? Yatıyorum, kurs araştırıyorum, kitap okuyorum ve tekrar yatıyorum. Durup kendime "ne işe yarıyorsun sen cha?" diyorum anlayacağınız. Yük oluyorum hissi fazlasıyla rahatsız ediyor beni. Bunun bir şekilde kafama vurulması gerekiyordu belki de çünkü anlayacağım yoktu. Sürekli bahanelerle iş aramaktan vazgeçiyor geçiştiriyordum ama şimdi kapı kapı gezeceğim sanırım. 

Yalnız her şey bir kenara Emre "annenden para alırsan sana sormaz mı sanıyorsun o para nereye gitti diye. Soracak ve sen de tıpış tıpış söylemek zorunda kalacaksın çünkü o para onun parası senin değil" dedi ve bende o anda her şey koptu. Gerçekten, aynı evde olduğumuz için zaten hesap sormaya meyilliyken bir de ondan para almam durumunda daha da ona bağlı olacağım. E hani benim özgürlüğüm? Hesap vermeden rahat geçen yıllarım nerede? Sırf kimseye rapor vermemek için kendi ayaklarım üzerinde durmam gerekiyor ama ben hala nasıl yatarım diye düşünüyorum. Ne ara bu kadar salak bir şey oldum ben anlamıyorum ki.

10 yorum:

  1. Canım benim kendine böyle işkence etme. Hayatımızın içine etmeye zaten başkalarının ne düşündüğünü ve ne yaptığını çok önemseyerek, kendimizi ve sevdiklerimizi diğer insanlarla kıyaslayarak başlıyoruz. Onların aile hayatları nasıl bilemezsin. Onlar nasıl yetiştirilmiş bilemezsin. Ben de ailemden hiç destek almıyorum ama alamadığım için. Babam bana destek verebiliyor olsaydı da ondan para isteseydim diyorum. Sen de destek alabiliyorsan almak en doğal hakkın. Tamam arkadaşların kendi ayakları üstünde durmanın iyi bir şey olması konusunda haklı ama kendini bu kadar yargılama. Eğer çalışmaya başlarsan kendin istediğin için başla. Hem kadınlarla erkekler bir değil ki. Biz iş ararken bile seksen tane şeyi düşünmek zorundayız. Erkekler daha rahat çalışıyor bu da bir gerçek. O yüzden sen kendini nasıl hissediyorsan öyle yaşa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bölümümün mesleğini yapma konusunda tereddütlerim var. Aslında sınava bile girdim yeni bölüm okumak için ama olmadı. Çalışmaktan kaçmamdaki sebep bu yani ama evde olmamın da sıkıntı çıkaracağının farkındayım. Onlar 24-25 yaşında olmanın verdiği erkeklik gururuyla para almak istemiyorlar ailelerinden muhtemelen. Aslında bende de var o duygu "kaç yaşıma geldim para isteyip o paranın hesabını mı vereceğim yani" diyorum kendime ama dediğim gibi meslek alanımla ilgili tedirginliğim olunca iş aramaya elim zor gidiyor :/

      Sil
  2. chadaqiel bence ailen bir şey demiyorsa başkasına laf düşmez:) hem baban veya annen sana verirken bu kızda beni sömürüyor diye düşünmüyorlar ya :) öyle olsa emin ol söylerler:)
    benim dayım teyzem de öyle birkaç yıl hep babadan geçindiler dedem hiçbir zaman benim paramı yiyolar demedi:)
    ben kazandım tabi onlar yiyecek dedi:) şimdi ikiside kendi kazanıyorlar kendi maaşlarını yiyorlar:)
    hem kendi mesleğinle ilgili iş ararsan ve mesleğini yaparsan daha mutlu olursun ben beklemen ve işini yapabileceğin işe girmen tarafındayım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mesleğimden kaynakli tedirginim aslında istediğim şey olup olmadığını bilmiyorum bu yuzden başvuru yapma konusunda biraz tembelim. Annem para verir vermez değil ya da bunu laf yapacak değil ama sorar da ne yaptığımı, o hoşuma gitmiyor hatta hiçbir zaman gitmedi.
      Çalışmamı istiyor kesinlikle annem çünkü evde benimle oturmak artık ona da basmaya başladı. Yani anlayacağın ikimiz de birbirimizi evde istemiyoruz yalnız olmaya alışmış durumdayız ama evden de kovamiyoruz birbirimizi. Yani bu durumda bana çalışmak düşüyor.

      Sil
    2. Olsun yine de iş çok mühim insan sevmediği işi yapınca mutlu olmuyor ama bazende insan hangi işte mutlu onu bilmiyor.
      Karar vermen lazım:)
      Para özgürlüğü içinde evet para insana çok özgürlük sağlıyor:)
      Hesap vermeden çogu şeyi yapabiliyorsun istediğin gibi:)
      Şans diliyorum canım sana:)

      Sil
    3. Hiç sevmediğim diyemem ama emin değilim işte sevip sevmediğim, isteyip istemediğim konusunda.
      Uçarı kaçarı yok her türlü eve döndüğümde başvuruları ertelemeyeceğim artık. Umuyorum mutlu olurum, olamazsam da üniversiteyi kazanır yeni ufaklara yelken açarım :D

      Sil
  3. Kosullar bizi zorlamadan anlayamiyoruz biz. Ya yok bende anladim olmuyor boyle. Kenara attigim para vardi suyunu tahminimden hizli cekti. Olay aslinda ne bikiyor musun biz ekonomik bagimsizliga alistik. Birinden para istemek bize zor gelir ister ne yapiyorsun desin ister demesin. Al babam iki aydir kredi kartinin faturasi geldimi ver ben oderim diyor ama veremiyorum. Alismisim bir kere kendin yap kendin pisire. Bende ne yapsam diye tereddut ediyorum ama biseyler yapmamizin vakti geldis bence. Off deli gibide korkuyorum he standartlasmislardan olmaya. Hayalet gibi dolasip ruhumun somurulmesinden korkuyorum ben.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de yastık altım bildigin suyunu çekti. Kaldım ortada dımdızlak! Ekonomik bağımsızlık gerçekten alıştıktan sonra engelliyor başkasından para istemeyi. Param yok diye evden çıkmadığım oluyor ya var mı böyle bir şey. Eskiden kenarda köşede olurdu istediğim zaman harcardim şimdiyse idare ede ede gittiğim halde bitti. Ben de korkuyorum başladıktan sonra bırakamayacak hale gelmekten ya da yorgunluktan başka hiçbir şey yapamayacak hale gelmekten :/

      Sil
  4. bu yazıyı okuduktan sonra ben de kendimi yük gibi hissetmedim değil.Tamam bana verilen paranın hiçbir zaman hesabı sorulmadı ama şimdi üniversiteye başlayacağım ve sonuçta üniversitede okuyup part-time çalışan birçok kişi var ve ben de hiç oralı görünmüyor gibiyim.Bu yazıyı okuyunca içim cız etti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen daha yeni üniversiteyi kazandın bendeki gibi ayrı bir ev, okul gereçleri, teknik geziler gibi çılgın para giden işlerde bulunmadın bence kendi üstüne gitme. Hem reşit olalı daha ne kadar oldu ki senin? Emre ve Batu'nun durumu ve benim durumum farklı ama sen bizden çok daha farklısın ondan kendini kötü hissetme :)

      Sil