30 Kasım 2015 Pazartesi

Demek ihtiyacım olan böyle bir şeymiş

Son zamanlarda kendime anlam veremediğim kadar hassas bir dönem yaşıyorum. Normalde üzülmeyeceğim hatta kafama takmayacağım şeyler biraz yüzümü düşürmeye başladı gibi bir haller içerisindeyim. "Ne yapıyorum ben?" "Daha ne kadar yatmaya devam edeceğim?" şeklinde düşüncelerden kaynaklı böyle olabilirim neyse, konu bu hassaslığım değil. Bugün pek öyle önemi olmayan ama peş peşe geldiği için yine yüzümü düşüren iki hoş olmayan mesaj aldım arkadaşlarımdan. Bütün suratsızlığımla vapurun kalkmasını beklerken karşımdaki koltuğa iki kadın ve üç yaşında bir çocuk oturup kendi hallerinde hareket etmeye başladılar. En başta çocuğun sürekli hareket etmesi, vapura binmesinden kaynaklı heyecanı biraz dikkatimi çekti daha sonra da başkalarını izlemek hoş bir şey olmadığı için kendi içime kapanık halime geri döndüm. Vapurun kalkmasına yakın karşımdaki çocuk annesinden güç bela aldığı çikolatayı yerken bana baktı ve "abla senin adın nedir?" diye sordu. En başta bana demediğini düşünerek bakmasam da ısrarlı bir şekilde ayaklarını sallarken soruyu tekrar sorunca cevap verdim ve sonra ben de onunkini sordum. Bu şekilde bir sohbete başladık ikimiz de. Çocuk bir annesinin yanında bir benim yanımda oturup sürekli konuştu durdu ve benim içimde ne dert kaldı ne de tasa, pamuk gibi bir şey oldum. Küçücük çocuğun rol kesmeleri, dışarıda başka motor ve vapurları görüp kendi hayal aleminde bir şeyler anlatması kafa dağıtmam için birebir oldu diyebilirim. Vapurdan inip o iş çıkışının saçma trafiğinde bile gülümsemeye devam ettim hatta. O çocuğun beni neredeyse hiç konuşturmayacak kadar büyük olan heyecanı gibi bir şeye ihtiyacım varmış sanırım.

24 yorum:

  1. Kim ne dedi diye sorsam özele fazla mı burun sokmuş olurum.
    Olsun sıkma canını. Kim ne derse desin boş ver.
    Biliyor musun ne zaman sıkkın olsam beni mutlu eden bir şey karşıma çıkıyor. Ya da ben kendimi kandırıyorum. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkisi de önemli şeyler değiller aslında. Biri biraz özel diğeri de üzgün bir arkadaşımın yanında olamamanın verdiği burukluk. Bir insan evlenme teklifi alıp ailelere bile haber verilmesinden sonra ayrılır mı ya? Olay da çocuğun kızı aslında evlenince istediği gibi şekle sokamayacağını fark etmesi. Sevgililerken yeterince tanımamış son birkaç haftada fark etmiş her şeyi. Böyle anlamsız bir bahane olabilir mi? Resmen evlilikten korktu yan çizdi.
      Benim sıkkın halimi bulmak zor oluyor da bu aralar kafamın üstünden kara bulutlar bir türlü gitmedi. O ufaklık çok iyi geldi ama o kadar enerjikti ki beni de kendime getirdi :D

      Sil
    2. Evlilik ama korkutur Cha. Cidden bak. Kabus gibi. Kaldı ki haklıda olabilir, evlenme arifesinde insanlar garipleşiyor. Aileler falan da araya giriyor herkes canavar oluyor.

      Sanki üç defa evlenmiş gibi konuştum :D

      Sil
    3. Öyle tabi ama teklif de kimsenin beklemediği bir anda çıkmıştı. Yani kızın çocuktan öyle bir talebi, iması yoktu ki "evet" cevabı için de bekledi iyice düşündü arkadaşım -3 yıllık ilişkileri olmasına rağmen-
      Bu kız teklifin cevabını önemli bulup o kadar düşünürken çocuk hiç mi stresten kızın değişebileceğini -kendisi gibi- ya da aileleri hesaba katmamıştı?

      Haklı tarafları var onun da kabul ediyorum ama kız tarafıyım ben, ne kadar haklı olsa da haklı değil :D

      Sil
  2. Çocuklar sürekli uğraş halinde hep birşeylerin peşinde. Onlarda tembellik yok. Büyüdükçe tembelleşip hayalgücümüzün fişini çekiyoruz. Akışına bırakıp küçük heyecanlara kapılmak lazım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haftada bir şunun gibi bir çocuk görsem aslında ne dert kalır ne tasa. Onların o pozitifliği herkese yetecek şekilde oluyor :)

      Sil
    2. O zaman elinden geleni yap. Markette çalışana selam ver, bindiğin otobüste şoföre iyi günler dile. İnsanlara içten selam vermek ve karşılık almak da çok huzur verici bence :)

      Sil
    3. Kesinlikle katılıyorum hatta uyguluyorum da. Her nerede olursam olayım (market, banka, otobüs, yol vs.) mümkün olan her yerde selam veriyorum insanlara ve karşılık aldığımda benden mutlusu olmuyor :)
      Tabi karşılık alamadığım ya da suratıma boş bakan insanlar da oluyor ama neyse artık :D

      Sil
  3. Bence içimizdeki cocuğu öldürmemeye ihtiyacımız var. O cocuk ölünce hassas dönemler yaşamaya başlıyoruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benimki ölmedi, hissediyorum ama bu ara biraz tembelliğe verdi gibi. Biraz kendine gelsin tekrar goygoy kızın teki olucam kararlıyım :D

      Sil
  4. Pıfffff:( Benimde öyle hassas dönemlerim oluyor, hiç olmayacak şeylere kırılıp üzülüyorum. Canını sıkan, altında yatan başka bir sebep vardır belki de:( Ah çocukların o enerjisi bütün negatifliği alıyor... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her çocukta yok böylesine bir enerji ya :D aslında olsa kimsede dert tasa kalmazdı ya neyse :D
      Elle tutulur bir derdim yok aslında, tamamen şuanki melankolik halimden kaynaklı kafamda büyüttüğümü fark ettiğim şeyler o kadar. Uzun süre böyle kalmam kesin de ne zaman geçer hiç belli değil :)

      Sil
  5. Herşeyin bir çaresi yolu bulunur üzülme boşver cha :/ Çocuklar insanın kafasını dağıtmakta birebir ama bazen :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de öyle düşünüyorum sadece bunun farkındalığı pek etkili değil gibi. O da düzelecek ama biliyorum :D
      Salsalar şunun gibi 10 tane dünyaya kimsenin derdi sıkıntısı olmaz bak diyim :D

      Sil
  6. Merhabalar
    Yukarıda yorumlarda Bla Bla adlı kişi çok güzel bir yorum yapmış içimizdeki çocuğu öldürmemek gerek, Bugün o çocuk sizin gülümsemenize sebep olmuş ve çok güzel yapmış, sizde bunu başka bir zaman başka bir insana yaptığınızda daha da mutlu olacağınızdan eminim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başkalarına gülümsemek, selam vermek, hapsurduğunu görünce çok yaşa demek aslında normal hayatta hep yaptığım şeyler. Karşılık görünce de artıyor tabi gülümsemem ya da o karşımdakinin şaşkın ifadesi çok hoşuma gidiyor ama sanmıyorum o çocuk kadar pozitif enerji yayabileceğimi :D

      Sil
  7. Evinde , yakınlarında çocuk olanlar işte bu yaşadıklarını daha sık hissederler...
    Ne güzeldir çocuk masumiyeti ,çocuk kafası !
    Onları örnek almak lazım aslında , bir zamanlar bizde öyle olup , hiç değişmediğimiz günleri yaşamak lazım. Ruhumuz işte böyle şaad olur aslında

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında çevremde çocuk var birsürü ama sürekli onlardan kaçıyorum. Şu an çevrelerindeki en büyük kuzen benim ya da sokaktakilerin genç ama büyük ablası olduğum için tepeme üşüşüyorlar. Ama vapurdaki çocuk gibi bir enerji görmedim ben :D

      Sil
  8. Kendimi gülümsemkten ali koyamadim Post'unu okurken:)
    Bizler büyüdükce, Hayati gittikce daha da mutsuz bi yere ceviriyoruz aslinda (bende böyle cogu zaman)
    Gittikce kimseyle muhatap olmak istemiyor kendi icin ekapaniyor insan.
    Iste sendeki gibi sonra bi masum,sevimli bi cocuk geliyor ve bizi o karanlik düsüncelerden rengarenk bi Gökkusagina sürüklüyor....,iyiki yapiyorlar IYIKI!


    selam, Aashiqui 2 Posterini görünce bi okuyum dedim :) Evet gercekten de Sarkilari ile öne cikan bir Hint filimi tamamen . sarkilar insani o kadar büyülüyor ki anlatamam:)) hele ki Bhula Dena (Intihar Sahnesi) :(

    Ve tabiki Fawad Khan. Zindagi Gulzar Hai dizisine daha maalesef baslayamadim ama Fawad'in Humsafar Dizisini bitirdim ve cok iyi bi oyuncu oldugunu zannetmemistim ta ki Khoobsurat(Hint Filmi)'ni izledim. Orada gercekten cok güzel bi Rol almis Fawad Bey. bakmadiysan henüz tavsiye ederim:))

    Bu arada , ben buralarda daha yeniyim :) benim de Blog'uma bir ugrarsan cok sevinirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dönemsel sıkıntı herkese gelen bir şey bence. Havalardan bile olabilir bu durum aslında. Benim durum geldi geçti kendi halinde, amacını bile anlamadım :)
      Her çocuk olmasa da geneli bunu başarıyor, cidden çok iyi oluyor :)

      Sanırım başka bir yerle yorum karıştı? Bir an emin olamayıp sayfama bakmam gerekti var mıydı poster diye :D
      Ama Aashiqui 2 ben de severim. Tum hi ho da benim favorimdir, bir ara sürekli dinlerdim :D

      Uğrayacağımdan emin olabilirsin :)

      Sil
  9. Senin sessizliğin hiç hayra alamet değil. Nerdesin sen? Nerdesin söyle çabuk :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evdeyim, hava çok soğuk çıkmayı gözüm yemiyor artık :(
      He ama ekmek param olan çocuklara ders verme işine devam ediyorum. 3-5 kuruş kazanıyorum ahahahahah

      Sil
  10. Ben bu olayın yaşlı amca versiyonu yaşamıştım.Istanbul'un trafiği ve yoğunluğundan dolayı bunalmıştım ve o günlerden birinde otobüste yaşlı amca gördüm ve normalde insanların suratına bakınca öldürecek gibi bakarlar,tebessüm etse nolucak sanki. Ama işte bu amca o kadar tatlı tebessüm etti ki 32 dis gülümsememe engel olamadım tüm yolculuk boyunca.Bir de böyle arada tekrar tebessüm ediyordu ve en son inerken de bana üzme tatlı kızım benim,iyi akşamlar deyince ben bittim .Ve o sözleri beni o gün sürekli mutlu etmeye yetti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında hepimizin ihtiyacı olan şeyler bu kadar basitken yine de elde edemiyor olmamız çok üzücü. Bana o ufaklık sana o amca yardım etmiş ne güzel. Artık biz de sağa sola gülücük mü saçarız ne yapıyorsak yapalım da insanlar de bizden etkilenip modları düşmesin :D

      Sil