2 Kasım 2017 Perşembe

Damat olmasa gelin kaçacaktı


Bir süre kimse evlensin istemiyorum. Çevremden birileri evlendikçe sanki ben bir şeyler kaçırıyormuşum gibi bir his doğmaya başlıyor bende. Hayatıma birini alayım istemiyorum, evlilik ve çift kişilik düşünme fikri korkutucu geliyor ama yine de özellikle Batu ve Defne'yi öyle gördükten sonra bende bir şeyler eksikmiş gibi hissetmeye başladım. Düğünden önceki gece Defne, Demet(Defne'nin kardeşi gibi olan kuzeni) ve ben yerde birbirimize sarılarak uyuduk düşününün öyle bir içerleme içerisindeydim. Defne "kaçır beni Cha" dese sırtıma atıp götürürdüm o derece. Düğün günü evlenecek olan kişi sanki benmişim gibi Defne bizi sabah 6'da uyandırdı. Uyku sersemi kahvaltı, kuaför vs. gidileceği için o kadar erken kalktığımızı sanmıştım ama kız kaldırdığı gibi bizi sahile götürdü, denize soktu. Ekim'de ne denizi diyeniniz olursa orada gayet tabi girilebilecek bir hava vardı hatta sıcak bile denilebilirdi. O an Defne yıllarca bizimle o buz gibi şehirde nasıl yaşadı düşünmeye başladım. Kasıma kadar her sabah ilk ışıklarla denize giren biriymiş bizim kız. Sonrasında bir duş, kahvaltı, kuaför ve diğer birçok hazırlık. Ben midem taklalar ata ata ortalarda gezerken Defne o kadar rahattı ki şaşkınlığımı saklayamadım. Benim tanıdığım Defne böyle serin kanlı biri değildi çünkü. Batu'nun ailesi, Emre ve diğer akrabalar geldiğinde bile Defne oldukça sakindi ta ki gelin odasına girene kadar. Kıza o an mı dank etti pek emin değilim ama bir ağlama krizi, bir titreme başladı. Defne'nin annesine haber vermeden kızı sakinleştirmeye çalıştık önce çünkü onun da hali pek iyi değildi. Hoş annenin durumu oldukça doğal biricik kızları evleniyor da Defne'ye ne olduğunu anlayamadık o an. Zaten o ağlayınca bende önce bir rahatlama oldu, beynim "tamam gerçek Defne döndü" dese de sonradan ben de biraz ağlamış olabilirim. Aslında o an Defne'nin kaçıp gitmesinden korkmadım desem yalan olur çünkü o an sanki her şeyi bırakıp gidebilir gibiydi ve kesinlikle sakinleşmiyordu. Demet de ben de o an Defne için hiçbir şey yapamadık. Batu içeri girip Defne'yi o şekilde görmesi hayatımda gördüğüm en iç parçalayan sahneydi. Batu'nun gözlerinde önce minik bir hayal kırıklığı hemen sonrasında da şefkat gördüm. Gitti hemen Defne'yi oturduğu yerden kaldırıp sarıldı ama kucaklama şeklinde sakin bir sarılma değil, kızı resmen içine alırcasına bir sarılmaydı o. Kulağına birkaç bir şey fısıldaması ve minik öpücükler sonrasında Defne'nin histerik ağlaması minik iç çekişlere döndü. Bizim Demet'le dakikalarca yapamadığımızı Batu birkaç saniyede yapmış oldu. O an bile yaşadığım bir şok oldu adeta. Bu nasıl büyük bir aşk diye düşünmeden edemedim ki ben bu tür duygulara inanan biri değilim. Defne'nin makyajını yeniden yapıp o gün daha hiç konusunu açmadık o halinin. Hatta birçok fotoğrafta gülen ama kırmızı gözlü bir Defne var desem çok doğru olur. Kuaförde o kadar para verilerek yapılan makyajın tamamını silip yeni bir makyaj yapılsa da o gözler hemen düzelir gibi değildi. Düğünden 3 gün sonra konuştuğumuzda sordum o an neler olduğunu. Altından kalkamayacağı bir işin içine girmek üzere olduğunu, omuzlarında büyük bir yük hissettiğini ve nefes alamadığını anlattı. Hatta bana anlatırken bile anlamsız geldiğini düşündüğü diğer başka birçok şey geçmiş aklından. Batu'yu gördüğü anda yalnız olmadığını ve o olduğu sürece her şeyin altından kalkabileceğini hissettiğini anlattı. Hatta sonra bir tur daha Defne'nin Batu'ya aşkını telefonda dinledim desem doğru olur. Önceden bunu bile dinlemek garip gelirdi ama şimdi bu ikisi için birbirlerinden başka kimse olamazdı diyorum. Çıkacaksa karşıma ben de bu tür duygular besleyeceğim birini istiyorum. Yoksa olmasa da olur gibi duruyor.

10 yorum:

  1. Ben daha o raddeye gelip karşıma biri çıkmadan arkadaşlarımı uyardım. Bir gün evleneceğimi duyarsanız gelin bana bakın hata yapıyor olabilirim öyle olduğunu düşündüğümüz an beni kaçıracaksınız diye :) hahahah

    Ama güzel bir durum yanında birinin olması
    Seninde bu sahneleri yaşayarak anlatmanı bekliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onları gördükten sonra bilmiyorum, benim bu kadar büyük bir tutkum olamazmış gibi geliyor doğrusu. Birbirlerine bakışları her geçen gün daha bir büyüyor gibi. Başlarına bir iş gelmez umarım bu yazdıklarımdan sonra ama kesinlikle ideal çiftim ikisi oldu desem yeri ahahahah

      Sil
  2. Batu ve Defne evlendi mi? OHA!
    Şaşkınlıkla okudum yemin ediyorum. Şimdi lady nin bloguna gideceğim. İçimden bir ses onun evlendiğini söylüyor! (Korkmaya başladım:/)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lily? SEN NERELERDESİN? Evet evlendirdik iki hafta önce ikisini. Aslında o evlilik yolunda oldu bütün olaylar ama hepsi geçmişte kaldı artık onlardan bahsetmeye gerek yok ahahahahaha. Yok dur sakin ol, Lady hala bizim Lady'miz evlenmedi ahahahahah

      Sil
  3. ay evet iyilermiş. batunun şefkatli olması ne güzelmiş :) ya bi saniye nerdeydi bu düğün, denize girmek filan yani, nerde giriliyo denize şimdi ki, akdeniz mi kiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eveettt Antalya'daydık düğün için. Kızımız Antalya'lı olunca orada yaptı bizim oğlan Karadenizli olduğu halde ahahaha. Şimdi hala girilir mi emin değilim ama iki hafta önce girilebilir şekildeydi deniz ahahahaha

      Sil
  4. Umarım hep mutlu olurlar. :) Çok güzel bir şekilde yazmışsın, öyküymüş gibi okudum, kalemine sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de en büyük dileğim ikisinin bir ömür mutlu olmaları :) teşekkür ederim :)

      Sil
  5. haberin olsun evlenmeye karar verirsem davetiyeni beni kaçırman için göndereceğim. arabayla kapıda beklemen şart :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelin sakinleştirme işindeki başarısızlığım tasdiklenmiş olduğuna göre araba işi bende Lady'm sen merak etme :D

      Sil