28 Ocak 2018 Pazar

Pazar kahvaltısı

Abisiyle ikiz gibi büyümüş biri olarak bir süredir aslında onu hiç tanımadığımı fark etmeye başladım. Aynı şeyi o da düşünüyor olacak ki bu sabah kahvaltı hazırlarken de kahvaltı ederken de birbirimize kendimizi daha çok açtık. Normalde oturup sohbet eden, ortak arkadaşlarla dışarıda gezen hatta bazı ortamlarda abi kardeş olduğumuz bilinmeden zaman geçiren bir çiftiz ama neredeyse 25 yaşıma geliyor olsam da abim benim kafamdaki adam olmayabiliyor. Günlerdir herhangi bir şey için tartışıyor olmamız değil tabi bunu fark etme sebebim, bu sabah kahvaltıyı birlikte hazırlamaya karar verdiğimiz andan itibaren abim normalde duyduğum istekleri dile getirmedi. İlk olarak benim elim kahveye gitti çünkü liseden beri ben sabahları kahve içerim hatta abim de içerdi benimle birlikte. Bu sabahsa benim elim kahveye onun eliyse çaya gitti. Doğal olarak şaşırdım ve "çay mı çekti canın?" diye sordum. "Yo, ben sabah çay içiyorum ilk, sen içmiyor musun?" diye sordu. Yani birbirimizle ilgili gerçeklere hakim olmayan tek kişi ben değilmişim. Ben her sabah benim hazırladığım kahveyi abimin içtiğini düşünürken o her sabah önce bir bardak çay içer daha sonra benim yaptığım kahveyi içermiş o da ben onun için de hazırladığım içinmiş. Yoksa sabah sabah kahve içmek aklına gelmezmiş ve o da sanıyormuş ki ben de sabah bir çay içtikten sonra ayılmak için kahve içiyormuşum. Oysa ben kalktıktan sonra bir saate yakın bir şey yiyip içemem, içtiğimdeyse kahve içerim. Zorunlu değil tabi ama kendi evimde ilk olarak içtiğim şey kahvedir. Burada ilk karşılıklı bir şaşırdıktan sonra yiyecek bir şeyler hazırlamaya başladık. Yumurtaları dolaptan çıkarıp tam kırmaya yelteniyordum ki bu sefer de "ben aslında löp seviyorum, omlet değil" dedi. 25 yıllık hayatımda ben annemin hiçbir pazar kahvaltısında löp yumurta yaptığını hatırlamıyorum doğrusu ve abim de o şekilde sevebileceğini düşünmemiştim hiç... Dönüp gülerek "bunu annem biliyor mu?" dediğimde "aslında biliyor da kendisi de sen de öyle sevdiğiniz için yapmıyor" dedi. Yani çocuk olayın farkındaymış da ben hiç dikkat etmemişim. Daha sona küçük tavalarda ikimize ayrı ayrı hazırladım yumurtayı ve bu sefer de ben "aslında sen sevmiyorsun diye ben yumurtaya pul biber koymuyordum, bilsem ayrı yapar koyardım" dedim. Konuşma boyu sürekli birbirinden bağımsız bilgiler ortaya atıp "hmm..." dedik durduk birbirimize. Sözde aynı evde yaşıyoruz ama şimdiye fark etmediğimiz küçük büyük birçok şey var. Aslında büyük sadece bir şey vardı ki bunu fark edip dile getiren kişi abimdi. Konu da benim Komşu çocuğuna olan ilgim! İyi çocuk Cha dedi onun için ve sevgilisiyle de kötü olduğunu söyledi. İlgimi reddetmedim ama nereden anladığını sorduğumda yıllardır elime almadığım çelloma nasıl bir anda aşkla bağlandığımı gördüğünü söyledi. Derslere ilk başladığımdan çok daha büyük bir şevkle hareket ettiğimden, evden çıkarken karşı kapıyı izlediğimden bile bahsetti. Yetmedi benim moralimin bozukluğu, dışarıya belli etmemeye çalıştığım halde belli olan depresif halimin sebebini onlar bir akşam içmeye çıktığında kız arkadaşından bahsetmesiyle anlamış. İyi dedim o an ağzından bir şey kaçırmamışsın o kafayla. İhtimal vermezmiş benim ondan hoşlanacağıma, gözünde çok olgun bir kadınmışım ve kendisine bir abla güveni veriyormuşum... Bazen benim de moralimin bozuk olduğunu anlayıp hayatımda biri olduğundan şüpheleniyormuş hatta ama kesinlikle kendisine karşı bir şey hissetmem mümkün değilmiş. Nasıl bu konuya geldiler çok merak ediyorum demek isterdim ama asıl merak ettiğim ben onun gözünde nasıl bu derece büyüdüm. Tamam, çocukça konuşmaları ya da hareketleri olduğunda dalga geçerek bunu dile getiriyorum ya da bir konuda yardım istediğinde elimden geleni yapıyorum ama normal değil mi? Tanıştığımızdan bu yana geçen zamanda bu çocuk nasıl oldu da bu kanılara vardı asıl merak ettiğim konu bu artık. Oysa o bana tek adım atsa ben ona koşmaya hazırdım ne diye beni o kadar uzağa koydu ki?

6 yorum:

  1. Bu çocuk şimdi senden hoşlanmış mı hoşlanmamış mi ? Kafam karıştı sonda

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer bir sevgilisi olmasaydı bunu sorgulardım ama sormadım bile. Aslında konunun nasıl açıldığını bilsem bir yorumum olurdu ama onu da sormadım abime. Zaten platoniklik benim için yeterince zor, bir de kafam iyice karışsın istemiyorum :/

      Sil
    2. Zaten sevgilisi varken böyle düşünmesi hem saçma olurdu hem de evet kafanı yorardı . Kısa bir sürede geçer umarım
      ( bunu altı ay platonik takılmış söylüyor :)

      Sil
    3. Kafamı yormuyorum ya sakin sakin platonikliğimi yaşıyorum o kadar. Nelere sardım bir görsen ahahaha

      Sil
  2. iyi olmuş bak abinle birbirinizi keşfetmeniz. bi de bak nasıl da anlamış ama anlamak zor olmasa gerek komşu çocuğuna ilgini. o son sohbette abinle, pek anlaşılmıyor yani komşu çocuğu, kız arkadaşıyla kötüymüş, ya sen gidip bir ara ona sölesen diyom ya ilgini ama zamanlama da iyi değil, kız arkadaşını mı sorsan acaba :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlgimi ben baya iyi sakladığımı düşünüyordum aslında ama abim düşündüğümden cin çıktı. Gerçekten yıllar sonra birbirimizi tanıyor gibiyiz. Konuya nasıl geldiler bilmiyorum benim ona olan ilgim konu olunca anlattı ama onlar o konuya nasıl geldi o kısım muallak biraz. Öğreneli birkaç hafta oldu kız hakkında hiçbir şey sormadım ona şimdi nasıl sorayım :D

      Sil