28 Temmuz 2018 Cumartesi

Kanlı ay da görmedik demeyiz artık

Yine sanki yüzyıllardır uğramadığım bloguma buhran dolu bir anımda dönmüş bulunuyorum. Kopmayı denesem de çok beceremiyorum sanırım. Girmesem yazmasam da aklımda oluyor kimsenin yanımda olmadığı bir anda da girip yazıyorum. Taslak olarak kalıyor ya da kalmıyor o kısım biraz karışık ama şuranın öyle ya da böyle bana verdiği rahatlık gibisi yok.
Bu gece kanlı ay var dedi biri bana ve sen çok seversin kesinlikle görmelisin diye de ekledi. Birlikte görelim dedim ama çalışıyorum, o ilk halini kaçırırsın beni beklersen dedi. Olsun dedim ama senin görmen lazım dedi yolladı beni. Yakın bir arkadaşına söyledi sonra o arkadaşlarıyla görmeye gidecekmiş İstanbul'da görebileceği en rahat yerde. E o olmadan neden gideyim değil mi?  Aslında sorun onun olup olmaması değildi ben sadece yalnız görmek istedim sanırım o yoksa. Kırmızı gökyüzü altında o silik ama aynı zamanda pembe bordo karışımı tam ayı tek görmüşüm görmemişim ne önemi var değil mi? Yapmam, dayanmam, uğraşmam ve üzülmem dediğim her konu suratıma "sen öyle san" dercesine çarparken kanlı ayı tek görmek mi koyacak bana? Ben kendime sen güçlüsün Cha dedikçe birileri sanki benim sınırlarımı test ediyormuş gibi geliyor artık. Önceden bir şekilde görmezden geliyordum ama artık dayanacak gücüm kalmamış gibi geliyor, bilmiyorum belki tık daha güç kazanmak içindir bunların hepsi. Geçer bu da geçecek hep geçtiği gibi sadece biraz daha zamana ihtiyacım var. Kanlı ayı gördüm ama dediği gibi de sevdim. İyi ki söylemiş böyle bir şey olduğunu yoksa beni her saniye bitiren işimin başındayken asla öğrenemezdim.