15 Ekim 2017 Pazar

Şarap gecesi

Üniversite zamanında izlediğim dizi ve filmlerden özendiğim ve hayatıma geçirdiğim şeylerden biridir şarap gecesi yapmak. Sürekli yaptığım bir şey değil tabi, bana kalsa ayda bir kere illa yaparım ama şartlar bu konuda pek elverişli değil. Bunun en başında da aile faktörü var. Annemin kesinlikle sevmediği bir şeydir evde alkol olması ve fark ettiğinde de pek güzel şeyler olmaz zaten. Ama annem evde değil... 2 gün önce kardeşiyle alakalı bir konudan kaynaklı gitti ve ne zaman döneceği de belli değil. Tabi ben durur muyum böyle bir şey söz konusu oluyor da? Durmadım tabi! Alkol çok tüketen, çok seven bir insan değilimdir ama böyle mayhoş tatlara bayılıyorum. Neyse, kendi evimdeyken bu etkinliğimi iki haftada bir ya da ayda bir evde yalnızken ya da sadece Defne ya da Mine varken yapardım. Sadece iki kere bu ortama başka birilerini almayı denedim ki onlarla da yeterince zevk verdiğini söyleyemem. Hayır yani sırf merak ettiği için kendini zorla davet ettiren bir sınıf arkadaşım vardı ve bütün gece "ay sizin normal halinizi bilmesem elit insanlar sanırdım sizi" şeklinde yersiz benzetmeler yaparak gecemizi mahvetmişti. Şimdi de hazır evde yalnızken yapayım dedim ve Mine ve Defne'yi aradım bana katılmak ister misiniz diye. Defne'nin bunun için şehir değiştirmesi gerekiyordu aslında ama Batu faktörü baş göstermese gelirdi, gelemedi. Mine de işlerini ayarlayıp yanımda bitti hemen. Henüz kimseye söyleme fırsatı bulamadığım komşu çocuğunda bahsettim Mine'ye ve bizim kız neye uğradığını şaşırdı. Bende çok eskiden gördüğü bir heyecanı gördüğünü bu yüzden çocuğu çok merak ettiğini söyledi. Alkolün etkisiyle bir an çocuğun kapısını çalacak sandım ki bir ara gerçekten yapacak gibiydi. Nasıl tuttum emin değilim! Kafa topladığım bir başka gündü bu da ki bir süredir bu şekilde şeylere o kadar ihtiyacım vardı ki bu şekilde devam ediyor olsam işten ayrılacaktım. Kendimi dinlenmiş ve yenilenmiş hissediyorum! Bu arada anladım ki ben üzgün ya da sinirliysem blog yazamıyorum. Neden bilmiyorum ama kafam rahatsa, mutluysam ya da ilgilenmem gereken işler birikmemişse blogdan çıkmak istemiyorum. Şu anda öyleyim hatta. Gecenin bir yarısı Mine'nin babası onu eve çağırınca tek gidebilecek durumda olmadığı için ben de gittim ve geri yürüdüm. Çok uzak mesafeler değil evlerimizin arası 3-4 km civarı bir şey ama şarkı söylemek isteyen sarhoş bir arkadaşla o yolu yürümek oldukça zordu. Yine de o noktası bile çok güzeldi. Yalnız yaşamam lazım benim. Her türlü dinlenebiliyorum bu şekilde ama diğer türlü sadece yoruluyorum.

4 yorum:

  1. Ya eski zamanları özlüyorum. Ya filmlerde dizilerde güzelde ben cidden sevemedim şu şarabı. Yok belki severim diye meyvelilerine varana kadar denedim sirke bu ya:D:D Gel biz bira geceleri yapalım. Annenle annem kaynaşır çabuk bizim eve de alkol girmez. Sokan bacaklarından olur hani

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de özlüyorum ki bunu her fırsatta da söylüyorum malum :D
      Yok ben baya seviyorum be Lady'm. Bir süredir hatta tükettiğim tek alkol şarap. O mayhoşluğu seviyorum ben. Biranın kokusu olmasa aslında çok güzel olurdu da işte benim içtiklerim anca kokteyl ya da şarap falan oluyor. Zevk içkisi benimki anlayacağın ahahahaha.
      Annem, annelerimiz ahahahah

      Sil
  2. Blogumu yavaştan açtım. Seni de beklerim :)

    http://hikayegibisin.blogspot.com.tr/2017/10/tekrardan-hosgeldim.html?m=1

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adres falan da değişmiş oo hemen geliyorum :)

      Sil