30 Ekim 2018 Salı

Akşam yemeği

Kendimi bencilliğe verdiğimi söylemiştim bir önceki yazımda ve o iş çok güzel gitmeye başladı doğrusu. En azından beni eskiden beri tanıyan ya da şuan dahil yanımda kalmak isteyen kişiler beni yargılamak yerine yanımda olmaya çalışıyor ve beni boğmak yerine benimle birlikte oluyorlar. Fatih beni eski tanıyanlardan olmadığı için durumu pek doğal karşılayamadı tabi. Problemi kendinde arayıp böyle olduğu için özür diliyor falan ama durum onun düşündüğü gibi olmadığı için o özürler hep havada kalıyor. En son bu yaptığına bir son vermesini söyleyip eskisi gibi davranmasını söyleyince daha fazla üstelemedi. Şu ara "beni üzen şey" nedir onu öğrenmeye çalışıp resmen yakamdan ayrılmıyor. Bir ara komşu çocuğuna bile dalmayı düşündüğünü söyledi ama ona da itirafımı yaptım o artık benim için sadece karşı komşu ve aynı zamanda abimin arkadaşı. Geçen akşam iş sonrası için Fatih'i akşam yemeğine çağırdım. Abim ve o bir ortamda ne kadar sorun çıkmadan kalabiliyorlar test etmek istedim doğrusu. Bir problem çıktı mı? Hayır abim benim ondan beklemediğim bir şekilde medeni davranıp Fatih sanki onun tanıdığı çocuk değil de başka biriymiş gibi karşıladı. Yemek boyu sohbet muhabbet oldukça güzel zaman geçirmiş olduk. Tabi bu benim tarafımdan bu şekilde onlar kendi içlerinde neler yaşadı emin değilim ama önemli olan nokta üçümüzün kaldığı bir ortamda birbirlerine girmemeleriydi ki bu da olmadığına göre problem var denemez. Hatta bir ara şaka yollu bana karşı cephe bile aldılar. İleride tam olarak düzelirler ya da düzelmezler onu bilmiyorum ama öyle ya da böyle benim yanımda o gerginlikten kurtulmuş olmalarına seviniyorum doğrusu.

19 Ekim 2018 Cuma

Çok az kaldı, dönüyorum!


Birilerine anlatıp kendimi bir şekilde rahatlattığımı artık düşünmüyorum. Hatta bundan yaklaşık 5 yıl önceki Cha olma yolunda ilerleyerek başkaları olmadan da ya da ne düşündüklerini düşünmeden de ayakta kalabildiğimi kendime bir nevi hatırlatıyorum diyebilirim. İşim yüzünden telefonumu sürekli olarak kapatamıyor olsam da genel itibariyle insanlarla arama bir çizgi çekim diyebilirim. Fatih hatta abim de bu çizginin dışında kalmış olsa da böylesinin benim için daha iyi olabileceğini anladım diyebilirim. İçine kapamış, kendini insanlardan soyutlayan biri olarak görünmüş olabilirim şuan bu şekilde yazınca ama hayır, düşündüğünüz kadar sert değil. Yaptığım tek şey merkezinde kendimin olduğu hayatımı eski şekline getiriyorum. Önceden birinin benim adıma karar vermesini istemez izin de vermezdim ya da kendimin üzüleceği bir şeyi sırf bir başkası sevinecek diye yapmazdım ama son zamanlarda görüyorum ki ben o eski ben değilim. Büyüdüm de mi böyle oldu yoksa yeni sosyal ilişkilerim mi beni bu hale getirdi bilmiyorum ama son aylarda boyayıp aşkla baktığım saçlarımı bile "beyazlar ama benim beyazlarım bir şey olmaz" diyerek boyamıyor hatta en ufak bir bakım bile yapmıyorum. Tek yaptığım her izin günümde biraz daha kestirmek ki kuaförüm artık beni kaş aldırmam için bile içeriye almıyor. Komşu çocuğu "Cha kendine gelmelisin, odaklanamıyorsun" diye diye en son derslere ara vermek isteyip istemediğimi sordu. Artık dışarıdan nasıl görünüyorum bilmiyorum ama ben içeriden kendimi tanıyamıyorum o bir gerçek. Sorumluluklarım var biliyorum kaçıp gidemem eskiden olduğu gibi ama yine bir şekilde kendimi koruyabileceğime inanıyorum. Bu yolda hayatımdan çıkan olursa da üzülmeyeceğimin farkındayım. Her şey bir kenara bütün sorunların temelinde benim hareketlerimin yanlışlığı olduğunu düşünenler gidince gerçekten rahata erebileceğimi düşünüyorum. Bu sefer ne Emre'nin ne de Batu'nun yanına kaçmadan halledeceğim! Eski Cha geri geliyor! 

10 Ekim 2018 Çarşamba

Çözülmesi gereken sorunlar var

Her şey dışarıdan ne kadar sorunsuz problemsiz görünüyorsa içinde aslında o derece karışıklık içeriyormuş onu görüyorum ben son zamanlarda. Arkadaşlarımın gözünde güzel ilerleyen bir ilişkim ve kıskanılası aile ilişkileri olan biriyim mesela ama işin iç yüzü kesinlikle o şekilde değil. Bunu gizliyor ya da dışarıya farklı gösteriyor da değilim ama içim sıkıldığında eskiden yanına gittiğim kişiler ben her konuşmaya başladığımda çok daha büyük problemlerin de olduğunu ve benim yaşadıklarımın hayatımdaki tuz biber olduğundan bahsediyor. Bu şekilde bir öğüt verme olabilir mi? Bunu tabi ki de ben de biliyorum ama bu demek değildir ki benim şuan içim sıkılmıyor ya da çıkmazda hissetmiyorum. Her şey çözülecek merak etme ya da ben yanındayım bak bunun da üstesinden gelebilirsin deseler bile daha rahat hissedeceğim ama yok! Abim gidiyor Fatih'le konuşuyor, Fatih abimle aram açılıyor diye benden uzaklaşmaya çalışıyor, ben abimle konuşuyorum ve kavga ediyoruz, Fatih kendini iyice benden çekiyor. Abimin dediklerini biraz daha dinleyip Fatih'e ortada bir problem yokmuş gibi göstermeye çalışıyorum ama ikisi arasında kendimi parçalamaktan başka bir işe yaramıyor bu durum. Bu durumda ne yapmam gerektiğini birine danışmak istiyorum ama "ya ne güzel abin seni kıskanıyor korumak istiyor, Fatih de seni sevdiğinden uzaklaşmak istiyor ama yapamıyor" şeklinde tepkilere maruz kalıyorum. Söz konusu bir arada kalmışlık varken sanki ucuz bir dizinin içindeymişim gibi tepki görüyorum. Abim ve Fatih belki eskiden tanışıyor olabilirler ve aralarında saçma sapan bir durum yaşanmış olabilir ama üzerinden bir asır geçmişken abimin hala içinde bir öfke barındırıyor olmasını anlamlı bulamıyorum. Fatih'in durumu ılımlı karşılaması ve abimle aramın açılmasını istememesini anlayabiliyorum ama bana söz hakkı vermeden gitmeye çalışmasını kesinlikle anlamıyorum. Bana gelip başka bir sebep sunsa mesela ilgisini çekmiyor olmam, bir başkası olması ya da sebepsiz sadece benimle birlikte olmak istemediğini söylese bile bir şey demeden önüme bakmaya devam edeceğim ama kalkmış "benimleyken abine yalan söylemek zorunda kalmanı ya da aranızın bir şekilde benim yüzümden açılmasını istemiyorum" demesi kabul edebileceğim bir bahane değil. Bir de mesafe koymaya çalışıyor ama benimle iletişimi kesinlikle kesmiyor beyefendi. Hastayım diyelim ihtiyacım olmadığı halde saatlerini hatırlatıyor, işten geç çıkıyorsam eve varıp varmadığımı soruyor, bir sıkıntım olduğunu düşündüğünde hemen yanımda bitiyor ama benden uzaklaşmaya da çalışıyor nasıl oluyorsa.

Fatih bana abimle arasında geçen olayı anlattı ama abim bana anlatmak yerine sadece "o çocuğu sevmiyorum, onunla bilikte olmanı istemiyorum" diyor. Şu saatten sonra aradan onca zaman geçmişken aralarını düzeltmeye çalışacak değilim, kaldı ki bunu başarabileceğimi de pek sanmıyorum ama ben onca duruma rağmen onun sevgilisiyle alakalı sesimi çıkarmazken kendisinin bu yaptığı gerçekten sinir bozucu. Abimin Fatih'le beni tanıştıran arkadaşından da durumu dinledim, pek anlatma taraftarı olmasa da açıkça benim abimin bir hatası var ortada ama güvenilmemesi gereken kişi yine de Fatih oluyor nasıl oluyorsa. Tamam biliyorum Fatih de sütten çıkmış ak kaşık falan değil ciddi sorunları olan aslında birçok anlamda bana ters olabilen biri ama bir şekilde birbirimizi tamamlarken ve birlikte huzurlu ve mutluyken bir pürüz olmak zorunda mıydı yani? Kaç yaşımıza gelmişiz uğraştığımız şeylere bakın ama ya...