23 Ocak 2018 Salı

Neler mi oluyor?

Bugün bloga bir bakayım dedim yine uzak kaldım diye ve ne mi gördüm? 10 Gündür yokum ortalarda... Sebebi de çok dile getirmek istemesem de Komşu çocuğu. Çocuğun bir suçu ve bana karşı bir yanlışı yok diye dövmek istiyorum. Kendisinden bir türlü nefret etmeyi başaramadım anlayacağınız. Şu sürede de sürekli kendime ilgilenecek bir şeyler buldum. Bunların başında kitap okumak, film izlemek, koşuya çıkmak -ki son zamanlarda baş gösteren buz gibi havalar yüzünde zatürre olacakmışım gibi geliyor- bir de kendimle oyalanmak oldu. Bunca zaman boyunca kendime "zaten zamanım yok, izleyemem" diyerek almadığım Netflix üyeliğini aldım ve karşıma o anki ruh halime göre ne çıkarsa izler bir haldeyim. Koşu ve yürüyüşlerim plansız olarak yine o anki isteğime göre gelişiyor ki geçen gün üzerimde dar bir elbiseyle 12 km kadar bir yürüyüş yaptım. Bu gidişle toplu taşımayı hayatımdan komple çıkaracağım, bilmiyorum sonu ne olur. En son yaptığımsa yeni makyaj malzemeleri ve yeni saçımı kamuya açmış olmam. Normalde tenim fazla beyaz olduğu için bunu bir şekilde kapatan tonlarda makyajlar yapardım ama şimdi tamamen kendi rengimi ortaya çıkaran şeyler kullanmaya başladım ve saçım da aslında sürekli kestiriyor olsam da normalden biraz daha kısa ve bakır kahveden şarap kızılına girmiş olmuş. Abim rengini çok beğendi ama boyu yüzünden yüzü biraz düştü. Ona göre yakışsa bile yakışmıyormuş kısa saç... Artık o nasıl bir tabirse. Neyse, kısaca çocuğu düşünmeyeceğim diye kendime yapmadığım şey kalmadı. Bu süreçte aslında işle ilgili de hiç iyi duyumlarım olmadı ama bana sorarsanız hiç önemli şeyler değillerdi. Mine'ye hiçbir şey söylemeden önümüzdeki ay için binlerce plan bile yaptım. Konserler olsun, oyunlar olsun birçok şey için biletleri aldım bile ama onun henüz haberi yok. Günleri yaklaşınca kızın yanında bitip "hadi şuraya gidiyoruz, blabla'nın konseri var" diyeceğim. Neyse ki bu tür şeylere açık bir insan da gelip bana "bu nereden çıktı Cha" demez ya da gelmemezlik yapmaz.

Son zamanlarda aynı zamanda annemin eve gelmiyor olmasını dert etmeye başladım. Kadın kilometrelerce uzağımızda ve yalnız... Yanına gideyim desem oradan işe gidip gelmem imkansız gibi bir şey çünkü zaten evden oraya gitmem otobandan yol boşken bile 45-50 dakika falan. Toplu taşımanın oraya son saati zaten diğer yerlerinki gibi saçma. Dün bir aradım ne yapıyor diye kadın anında "tatil yapıyorum Cha, siz olmadan zaman geçiriyorum" diyerek nispet yaptı. Sıkılmıyor musun diye sordum ama sıkılmıyormuş. Oğlunun evi ne hale getirdiğini görse muhtemelen kalpten gider ama. Salonu bir görseniz... Adam gitmiş çamaşır makinesinde çıkan her şeyi askılığa asmak yerine masa, sandalye ve koltuk tepelerine sererek kurutuyor. Aslında bu huy yeni çıktı diyebilirim çünkü geçen gün ilk defa yaptı. Fark etme şeklim de oldukça acınası ama o 12 km yürüdüm dediğim gün var ya, o gün merdivenleri de çıktıktan sonra son bir enerjimle kendimi en yakın koltuğa atmayı düşünüyordum. Kapının önünde ayakkabıları çıkarıp ayaklarımı sürüye sürüye salona kadar geldikten sonra ışığı açmadan kendimi koltuğa attım ve buz gibi bir ıslaklıkla karşı karşıya geldim. Sonra fark ettim ki sadece kafamın altı öyle değil komple bütün vücudumda bir soğukluk var. Kendimi yere yuvarladım kalktım odanın ışığını açtım ve her yere giysi olduğunu gördüm. Akşam akşam sesler yükseldi tabi takdir edersiniz ki. Alışamıyoruz sanırım abimle birbirimize. Annem aramızda nasıl köprü oluyormuş şimdi çok daha iyi anlıyorum.

10 yorum:

  1. :) Yaa o nasıl soğuk bir karşılanmadır. Okurken tüylerim ürperdi. Erkeklerle yaşamak zor, kafaları farklı çalışıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır yani evde kocaman çamaşır askılığı varken gidip bütün salona giysi yaymak nedir? Gerçekten çok farklı çalışıyor kafalarımız

      Sil
  2. Böyle zamanlarda değişiklikler yapmak iyi geliyor, yine de arkadaşına planlarından ufak bir bahsetsen de sonradan karışıklık çıkmasa mı?
    Bence bunca şeye rağmen gayet iyi anlaşıyor ve idare ediyorsunuz, umarım her şey daha da güzel olur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani değişikliklerim hoşuma gitmiş durumda, henüz bu konuda bir pişmanlığım yok doğrusu. Mine'ye bahsettim ya biraz şubatta kimseyle plan yapmaması gerektiğini biliyor en azından ahahaha.
      Açık konuşmak gerekirse kan bağı olmasa aramızda kesinlikle yürümezdi ama birbirimize karşı illa bir müsamahamız oluyor :)

      Sil
  3. O düşünmemek için yapılan planları ben de denedim. İşe yarıyor gibi. Sende daha çok işe yarar umarım. Bu düşünmemeye çalışma durumu gerçekten zor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öylesi de zor böylesi de. Artık ne olacaksa olsun diyorum başka da bir şey gelmiyor elimden :/

      Sil
  4. hehe evet öyle olur yaaa unutmak için hep doldururuz hayatımızıı :) sen de oturmadan önce bir daha bak koltuğa felan :) annen tatildeeee ama gör bir ara gidip iştee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Annem tatilde değil baya bildiğin taşındı evden. Haftasonu gidip göreyim dedim birkaç kere ama resmen denk gelemedik. Kadın durmuyor ki :)

      Sil
  5. Cidden onlar Mars' tan, biz ise Venüs' ten.. bu kesin ! :)

    YanıtlaSil