21 Ocak 2019 Pazartesi

Yeni şeyler denemek gerek bazen

Eskiden ne kadar gamsız ama mutlu bir insandım ben ya. Böyle bir olay yaşadığımda aklıma takılmadan rahatça yaşamımı sürdürebiliyordum. Biri beni terk edince bile aynı umursamazlıkla havalı havalı gezerdim en azından. Çok mu lazımdı bana Fatih gibi biri? Komşu çocuğuna takılı kalmıştım evet de Fatih de vardı o ara ve sanki Komşu çocuğu aklımda gibi davranıp sürekli Fatih'le birlikte gezdim durdum 9-10 ay kadar. O süre içerinde Komşu çocuğu aklıma bile gelmiyordu hem de. Nasıl ayran gönüllüysem artık... Tabi sütten ağzım yandı bir kere kesinlikle bir süre yeni birini hayatıma sokmak gibi bir planım yok kaldı ki çivi çiviyi sökmüyor arkadaşlar, baya bildiğiniz delik deşik ediyor böyle saçma sapan bir şeye dönüyor insan. Kendime evde terapi çeşitleri buluyorum kendi kendime. Önceki yazımda söylemiştim ya hani puzzle olsun kitaplar olsun bir şeyler buluyorum günümü dolduruyorum diye en ama en çok mutfakta zaman geçirir oldum. Fırında pişirilen şeylerde pek iyi değilim onu öğrendim şu süreçte. Yani aslında yapamadığım bir yiyecek yok ama abimin performans değerlendirmelerine göre bazı sonuçlara vardım. Mesela çok güzel bıçak kullanıyorum böyle ince ince bir şeyleri doğrama konusunda kendimle övünmeye bile başladım. Yaptıkça insanın eli açılıyormuş bir de. Pratik yapmanın önemi de burada çıkmış oldu ortaya. Şu süreçte abim neler yedi tahmin bile edemezsiniz aslında. Vegan köftelerden tutun Japon Kore sokak lezzetlerine neler neler işine girdim ben bile kestiremiyorum. Hangi blogda bir yemek tarifi görsem -ki bu Türk olsun yabancı olsun fark etmiyor- o akşam menümüz o oluyor. Bu akşam normalde yapmadığım bir şeyi yapıp bir de tatlı yaptım hatta tarifi de şuradan aldım hatta. İşin kötü kısmı üniversite zamanında başlayan son birkaç yıldır azalan kendi pişirdiğini yiyememe sorunum tekrar ortaya çıktı. Örneğin 2 saat 3 saat bir şeyler hazırlamak için uğraşıyorum diyelim yaptığım tek şey abimle aynı masaya oturmak. Belki biraz salata tırtıklamak belki bir şeyler içmek ama kesinlikle hiçbir şey yiyemiyorum.  Ya da daha basiti ekmeğe bir şey sürüp bile yiyemiyorum. O ekmeği hazırladığım gibi masada bir tabakta kalıyor öylece. Neyse ki iş yerinde öğlen arasında doğru düzgün yemek yiyorum da bir sorunla karşılaşmıyorum. İyiyim yani tek sorunum kendi yaptıklarımda... Mutfak güzel yer ya annemin neden kimseyi sokmadığını artık daha iyi anlıyorum diyebilirim.



Ekler tarifi için teşekkürler Sibel Özer 

2 yorum:

  1. Mutfak terapisi iyidir, biraz yorar, bazen yaptıklarının beğenilmemesi şevkini de kırar ama olsun bazen önemli olan sadece vaktin daha hızlı akmasını sağlamaktır.
    Güzel bir yemek sonrası mutfaktaki tüm dağınıklığı topladığın bir gün, bulaşık makinesinin pervanesini çevirip düğmesine bastığın ve tezgahı silip sarı bezi yıkayıp katladığın anda tüm sıkıntılarından da kurtulman dileğiyle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten öyle oluyor bir de arada kendimi temizliğe falan vuruyorum banyo falan temizlemek de çok iyi geliyormuş o da hoşuma gitti. Her şey bir kenara spor yaparken bu kadar efor sarf etmiyorum :)

      Sil